Yaşın ilerlemesiyle birlikte doğal ve yapay etkenler cildin eski görünümünü kaybetmesine neden olur. Medikal estetik uygulamaları, bıçak altına yatmaya gerek kalmadan tedavi imkânı sunmaktadır. Uzun bir iyileşme süresi gerektirmemesi ve kısa süre içinde günlük hayata geri dönme bu uygulamaların en büyük avantajıdır.

Medikal estetik uygulamaları kapsamında en sık kullandığımız yöntemlerden biri Botulinum toksinin enjeksiyonudur. Botulinum toksini, Clostridium botulinum isimli bakterinin oluşturduğu nörotoksik bir proteindir. Sinir uçlarından iletimi sağlayan maddelerin salınımını önleyerek kaslarda yumuşak felce yol açar. Tıbbi olarak İlk kez şaşılık tedavisinde kullanımı sonrası göz etrafı kırışıklıkların açıldığı görülünce estetik amaçlı kullanımı da başlamıştır. Bu enjeksiyon mimik kaslarının hareketleri ile ortaya çıkan yüzdeki kırışıklıkları azaltmak ve/veya oluşumunu engellemek, diş sıkma ve migren rahatsızlıklarındaki şikayetleri azaltmak, aşırı terleyen bölgelerdeki terlemeyi azaltmak amaçlarıyla kullanılmaktadır.

Botulinum toksinin enjeksiyonu, yüzde özellikle alın ve kaşlar arasındaki çizgiler, göz kenarlarında meydana gelen kazayağı görünümlü ince çizgiler ve boyunda yaşla beraber belirginleşen dikey çizgileri hafifletmekte sıklıkla uygulanmaktadır.  Güzel sonuç alınabilmesi için kas ve cilt dokunun birbirine sıkı bağlı olması oldukça önemlidir. Bu yüzden geç yaşlarda başlanan bu enjeksiyonlarda kas hareket etmese bile cilde oturmuş çizgiler tam olarak açılamayabilir (bu gibi durumlarda uygulama sonrası saten dolgu uygulamalarında faydalanılmaktadır).

Botulinum toksini, baş ve boyundaki 7 bölgeye, 31 enjeksiyon noktasından daha ince olan iğne uçları ile enjeksiyon şeklinde uygulanır ve ağrılı bir işlem değildir, enjeksiyon anında hafif bir ağrı hissedilebilir. Mimik kaslarının hareketlerinde azalma istendiğinde mimik kaslarının içine, terleme şikayetinin azalması istendiğinde deri içine enjeksiyon yapılır. Uygulamanın etkisi enjeksiyonu takiben 3-4 günde başlayıp ilk hafta içinde tam olarak oturur ve etki süresi 4-6 aydır. Uygulama sonrası geçici bir şişlik, morarma, nadiren de geçici olarak göz kapağında düşüklük yapabilmektedir. Uygulama sonrası yaklaşık dört saat kadar baş yüksekte tutulmalı, öne doğru eğilmekten sakınılmalı ve uzanılmamalıdır. Uygulamadan yaklaşık sekiz saat sonra ılık su ile ve yüze hasar yaratmayacak şekilde, yani kese ya da baskı uygulamadan duş alınabilir. Yüz yıkanırken soğuk su kullanmaya özen gösterilmelidir. 

Botulinum toksini, zamanla yıkıldığı için ilk uygulamadan sonra 4. ayda yeniden yapılması gerekmektedir. Düzenli yapılan uygulamalar ile ihtiyacın arası açılır (6 ay,8 ay, 1 yılda bir gibi tekrarlama süreleri yeterli olabilmektedir). Hastaların mimik kullanımı ve genetik mirası göz önüne alındığında yaşlanmanın önüne geçilebilmesi için 25-30 yaş arası uygulamaların başlaması tavsiye edilmektedir.

Medikal estetik uygulamaları kapsamında en sık kullandığımız diğer bir yöntem ise dolgu enjeksiyonudur. Dolgu enjeksiyonu, yüzdeki kemik yapının çökmesi, kollajen, elastin doku ve hyaluronik asit miktarında azalma sonucu yüzdeki hacim kaybını yeniden şekillendirmek için uygulanan medikal estetik işlemidir. Jel kıvamındaki hyaluronik asit, dermis dokusunda kollajeni oluşturur.

Hyaluronik asit, çoğu canlı organizmalarda doğal olarak bulunan bir şeker molekülüdür. Bu madde eklem gibi vücudun hareketli kısımlarında suyu tutarak (hacminin 1000 katı kadar suyu bağlayarak) yağlayıcı bir görev üstenir. Ayrıca derideki su dengesinin düzenlenmesi için çok önemlidir. Hyaluronik asit içeren yüz dolgu maddeleri enjekte edildikleri bölgede yer değiştirmezler veya kaymazlar. Alerjik reaksiyonlara neden olmadıklarından dolayı yumuşak dokunun hacminin arttırılmasında sıklıkla kullanılmaktadır.

Yüz dolgu maddelerinin içerikleri ve çapraz bağların yoğunluğuna göre kalıcılıkları değişmektedir. Hyaluronik asit içerikli dolgular 8 ay ila 18 ay arasında kalıcılık gösterirler. Dolgu maddeleri lokal anestezi ile iğne ve kanüller aracılığıyla rahatlıkla uygulanabilir. İyileşme süreci yoktur, hemen sonrasında sosyal yaşamınıza geri dönebilirsiniz.

Uygulama örnekleri için tıklayınız >>